İçsel gücün fendi fiziksel gücü yenecek (mi?)
Metropolitan Müzesi’nin Modern Sanat bölümlerinde 2012 yılında eserleri sergilenen sanatçıların sadece yüzde 4’ünün kadın olduğunu biliyor muydunuz? 2009 yılında Londra National Gallery’de sergilenen 2300 tablodan sadece dördünün bir kadın sanatçının imzasını taşıdığını? Paris’teki Pompidou Müzesi’nin küratörü Camille Morineau’nun 2009 yılında verdiği bir röportajında dile getirdiğine göre Louvre Müzesi’nde tek bir kadın sanatçının eserinin bulunmadığını? 2012 yılında İstanbul Modern’de düzenlenen ‘Dünden Sonra’ fotoğraf sergisinde 44 kişi arasında sadece dört kadın fotoğrafçının eserine yer verildiğinden haberiniz var mıydı?
Bir taraftan iş yerlerinde eşit hak taleplerinin gündeme geldiği, öte yandan mümkün olan her fırsatta kızlarla erkeklerin bir arada yaşamalarına siyasi bir söylem olarak engeller konulmak istendiği ülkemizde, ta 1914 yılında ilk kadın üniversitesi olan ‘İnas Darülfünun’un kurularak kısa bir süre içinde, 1916’da kadınların erkek akranları ile aynı sıralarda okuma hakkını elde etmiş olduğunu? Bunu öğrenince bugün geldiğimiz noktada kadını duvarların ardına kapatma yolunda atılan adımlar, biraz daha tüylerimi ürpertti; yaşamın nasıl da aslında bir içsel güç ile fiziksel güç arasındaki çatışma olduğunu düşündüm. Kadının içsel gücünün karşısında erkeğin fiziksel, sözsel gücü! Erkeğin bu harici güçleri kullanarak kadını ikincil duruma düşürme ihtiyacı karşısında kadının buna tepkisi...
(Haber: Şalom Gazetesi - Dalia MAYA)