Yaz aylarını geride bırakmak üzereyken… Reuters Ajansı’nın bir haberine göre, bilim insanları 2023 Temmuz ayında dünya tarihinin en yüksek sıcaklığının yaşandığını bildirdi.
Evet artan ısılarla birlikte yandık tutuştuk… Ve maalesef artık alışageldiğimiz gibi, neredeyse bütün Akdeniz çevresinde, bizdeki gibi pek çok ülkede ormanlar yandı, tutuştu. Her yangında kalpler tekrar ve tekrar dağlandı.
Bir orman kaç yılda oluşur?
Ormanın dünyaya faydaları neler?
Ekosistem içinde ağacın yeri nedir?
Tutuşup yanan ormanın içinde ölen canlılara, doğal yaşama ne demeli?
Muğla’nın Milas ilçesindeki İkizköy Mahallesi’nde yer alan Akbelen Ormanı’nın katliamına değinmeden geçemeyeceğim. Orman, 740 hektarlık bir alanı kaplamakta ve çam, meşe, kızılağaç, kestane, çınar gibi ağaçlara ev sahipliği yapmakta. Orman, aynı zamanda çok sayıda kuş ve hayvan türünün yaşam alanı… Otel zincirlerine sahip bir şirket (!) termik santralına kaynak oluşturmak için, iki buçuk yıllık bir kömürü sağlamak üzere bu dört yüz yıllık ormanı yok ediyor. Kesim ve ağaçların kaldırılma işleri jandarma ve polis koruması eşliğinde devam ederken bölgede de köylülerle yaşam savunucuları nöbetini sürdürüyor. Direnen köylüler, ‘zeytinleri katırla su çekerek’ büyütmüşler. Bastonuyla direnişin simgesine dönüşen 94 yaşındaki İkizköylü Gülsüm Nine’nin haykırışı şöyleydi: “Birlikte büyüdüğümüz ağaçları kestiler. Yıkılan her çamda ayağım, kolum kesildi…”
Sorumsuz kişiler liderleri, hükümetleri arkalarına alarak çevre ve iklim krizi yaşanmıyormuşçasına alışılagelen tempoda doğayı yıkıma uğratmayı fütursuzca sürdürüyor. Politik tercihler anlık kararlarla, adeta yarın yokmuşçasına çocuklarımızın geleceğini talana uğratıyor, yok ediyor.
2023’ün ilk günlerinde çevre bilincinin zirvede yaşandığı Antarktika’da uzun bir keşif gezisine katıldım. 1961’de 53 ülkenin kabul ettiği bir anlaşma ile, siyasetten arındırılmış ve Dünya coğrafyasında iklim krizinin belirgin göstergesi olan Antarktika kıtası, bilimsel bölge olarak tesis edildi ve burada bilimsel araştırmanın özgürlüğü sağlandı; kıtada askeri faaliyet yasaklandı.
Gezinin anısını ömrüm boyunca taze tutacağım Antarktika’da ısı, kışın eksi 930’ye düşebiliyor; yazın ölçülen en yüksek sıcaklık ise 14,50. Kıtanın insan nüfusunu, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birkaç ülkenin bilim adamları ve araştırmacıları oluşturuyor… Büyük “cruise” gemileriyle Antarktika’yı ziyaret edenler, doğasına sadece tekneden, çoğu kez dürbünle tanıklık edebiliyor. Kıtanın popülasyonunu oluşturan penguen, fok, deniz ayılarını yakinen izlemek sadece küçük keşif gemilerinin botlarıyla mümkün; çünkü aynı anda karaya toplam 100 kişiden fazlasının ayak basması kanunen yasak.
Antarktika’nın yaz günleriydi… İklim krizini yaşarken… Dünya tatlı suyunun yüzde 90’ının bulunduğu kıtada eriyen buzullar, bana, yanan ormanlarımızı, tabiatta yaşam sürdüren minik varlıkları, insan eliyle katledilen doğayı kısacası devasa boyutta yaşanan insan tahribatını anımsattı. Yılgınım, aynen Akbelen Ormanı kıyımındaki İkizköylü Gülsüm Nine gibi…
SUZAN NANA TARABLUS