English
Merhaba, üye girişi için tıklayınız
ŞALOM - Dergi Ekim 2016
ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016ŞALOM - Dergi Ekim 2016
ŞALOM - Dergi Ekim 2016
Tükendi!

Sevgili okur,

Eylül ayını geride bıraktık, hazan ayını, hüzün ayını…
Yolcularken sonsuzluğa değer verdiklerimizi…
Alaton’u, Peres’i, Akan’ı, Türkali’yi…
***
Evrende yegâne değişmeyen, “DEĞİŞİM”in ta kendisi!
Bazen bir dolu zaman alsa da!
Geçtiğimiz ay yitirdiğimiz iş adamı İshak Alaton, katıldığı son TÜSİAD toplantısındaki konuşmasına aynen bu sözcüklerle başlamıştı...
Biz ise değişiyor muyuz? Doğal olarak, karar değerlendirenindir.
Ama birçoğumuz gibi, çabalıyoruz çabaların en içtenleriyle.
Başarıyı yakalamanın tutkusuyla, fark yaratmanın samimi isteğiyle…
Doludizgin bir sevda ile...
Hiç durmamacasına…
Bazen yaşımıza başımıza hiç oralı olmaksızın…
Örneğin, “Tolstoy'un Bisikleti” öyküsüne her zaman tutunabiliyoruz...
Çünkü Tolstoy bisiklet kullanmayı öğrendiğinde tam 67 yaşındaydı.
Bugün ise, “Tolstoy'un Bisikleti” diye bir kavram vardır - “Hiç bir şey için geç değildir” anlamına gelen…
***
Aslen önemli olan inanmak, güven duymak ve denemeye ara vermemek, kanımca.
Amerikan Gallup Enstitüsü, yaptığı bir araştırmada ülkemizi ‘pozitif hislerin en az yaşandığı ülkeler’ listesine almış.
Örseleyici, kâbus dolu, karanlık geceleri takip eden günlerin ertesinde bile gökler çokça bulutlu, ufuklar karanlık da olsa...
POST TENEBRAS LUX” - Genç yaşlarımda öğrendiğim ilk Latince deyim oldu. Üstelik beş yıl boyunca okul kepimdeydi, bu dize.
Karanlıklardan sonra gelecek olan aydınlıktan söz eden…
Ben de aydınlıkların karanlığı yeneceğine inananlardan iken, naçizane…
***
Geçtiğimiz ayki köşemde, heyecandan mıdır nedir, hiç bir kutlamadan dem vurmamıştım…
Bu kez, öncelikle geçmiş Kurban Bayramı’nı kutlarım, dostların… Sonra da Yahudilik dünyasının yeni yılı - Roş Aşana’yı, ardından gelen Sukot’u - Çardaklar Bayramı’nı (veya Hasat Bayramı) ve onun son, sekizinci günü olan Simha Tora’yı da (Tevrat Coşkusu) kutlarım. Ve tabii ki, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’mız da hepimize kutlu olsun.
Her gün şehitlere veda ediyorsak da…
Geçen ayın ilk günü yılgınlığa uğramadan kutladığımız 1 Eylül - Barış Günü’ne de değinirken…
Çardak” kavramının her tür insanın bir arada yaşayarak kaynaşacağı, yardımlaşacağı simgesini anımsatırken…

Sevgiyle kalın…
Suzan Nana Tarablus
Şalom Dergi Editörü